CUMHURİYET VE SANAT

03.11.2023 - Cuma 16:38

ALİ İMREN'İN KALEMİNDEN..

CUMHURİYET VE SANAT

Bir önceki yazımızda sanatın topluma faydalarından bahsedeceğiz demiştik ama şimdilik bu konuyu haftaya bırakacağız.
Nedeni ise Cumhuriyetimizin 100. Yılı coşkusu.

Cumhuriyetimiz acısıyla tatlısıyla 100 yılı devirdi. Daha nice 100 yıllara.
Bugün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını en içten duygularla kutluyoruz. Yaşasın Cumhuriyet.
Bize bu onur ve gururu yaşatan Başta Mustafa Kemal Atatürk ve yoldaşlarını, vatan topraklarını savunan bu yolda canını feda eden tüm halkımızı saygı ve rahmetle anıyoruz.

Bugün Cumhuriyet döneminin kültür sanata bakışını elden geldiğince işlemeye çalışacağız.
Cumhuriyet dönemi sanat anlayışı çağdaş ve milli olarak kararlaştırılmış,milli birlik ve beraberlik duygusunu geliştirmek, toplumun gelişmişlik düzeyini arttırmak hedeflenmiştir.
Batı uygarlığı ve Türk milleti kültürü dikkate alınarak hareket edilmiştir.
Çağdaş ulusalcı yapı ile bütün toplumun ulaşabileceği bir sanat ortamı oluşturulmaya çalışılmış, bu ortam oluşturulurken milli ve geleneksel değerlerden yararlanılmıştır.

Cumhuriyet döneminde resim, heykel, müzik, sahne sanatları gelişmiş, bazı güzel sanatların gelişmesini etkileyen yasaklar kaldırılmıştır. İleri vakitlerde sanatokulları, konservatuarlar, tiyatrolar açılmıştır. 1934 de ilk opera Ankara Halkevinde ilk devlet sanatçısı olan Ahmet Adnan Saygun tarafından orkestra şefliği ile sergilenmiştir.

Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halide Edip Adıvar, Reşat Nuri Güntekin, Refik Halit Cumhuriyet döneminin öne çıkan yazarlarındandır. Ardından Nazım Hikmet, Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin, Hasan Hüseyin, Atilla İlhanlar başlıca temsilciler olmuştur.

13 Şubat 1923 te Atatürk bir konuşmasında
" Bulunmamız gereken seviyeye bu kadar uzak kalışımızın mühim sebeplerinden biri sanata ve sanatkarlar layık olduğu derecede önem verilmemiş olmasıdır." diyerek sanata verdiği önemi ortaya koyar. Ayrıca "Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir" sözü ile sanata verdiği önemi pekiştirmiş olur.

Benim en hoşuma giden Atatürk sözlerinden birisi
" Sanatkar el öpmez, eli öpülür. " Diyerek sanata ve sanatçıya verdiği değer görülmektedir.
El öpmek el öptürmek geleneklerimizdendir evet ama 1923 sanata bakış ile bugünkü bakış arasında dağlar kadar fark var.

Kim el öpüyor?
Kimin elini öpülüyor?
Yorumu size bırakıyorum.

YORUM YAZ